26 Şubat 2012 Pazar

Aşk Nedir ? Neler Hissederiz ?

harbiden aşk ne ki lan ? yani neden aşık olur ki bir insan ? neden deli gibi bağlanır ve bunu isteye isteye yapar ? Onlarca güzel kız varken etrafında sen sadece birini beğenirsin. Sadece biri sana aşık olabileceğin izlenimini verir ve sen o ne derse o olursun. O ol der. Sen olursun...

Fena duygusal modlara girersin. Az çok yazabiliyorsan şiir yazarsın, olmadı açar okursun. Canımlar cicimler havada uçuşur ama sen hep daha farklı kelimeler ararsın. O bilmese de sen aslında o olmuşsundur. Sen istemesen de, sen O'sundur..

Gariptir. Sevgine karşılık alamamak çok daha gariptir. Sanki yanmakta olan sobaya odun atmışcasına yanarsın daha çok. Sonra söylediği her söz kömür olup o sobaya girer. İçin için yakar seni. Sen için için yanarken üstelik...

O neleri sever sen iyi bilirsin. Belki o bilmez, ama sen bilirsin. Bilmelisin. Bu yaptıkların yeri geldiğinde belki gözünde kıymet kazandıracaktır sana. Ama yok. Kazanmaz kazanmadı kazanmayacak. Sen onun istediği gibi de olsan, sen o da olsan, o sen olmayacak...

En sevdiği şarkıyı bilirsin, en sevdiği çikolatayı, yürüyüş şeklini, dansı sevip sevmediğini, tuttuğu takımı, çayı mı sever kahveyi mi ?, saçını boyatmayı hiç düşünüyor mu ? peki annesine mi babasına mı benziyor ? nerede oturuyor ? arabaları var mı ? pazar günleri pikniğe gider mi ?...........

Bilirsin. Bunların hepsinin cevabını bilirsin. Pazar günleri pikniğe gitmiyorsa sen arkadaş ortamınla ayarlarsın, nerede oturuyorsa orada turlar kapısına kadar gelip kalbinde ki sözleri kapıya bırakıp gidersin... O sesleri O görmez, ama sen rahatlarsın. Dansı seviyorsa partneri olabilme ihtimalin doğmuştur, çayı seviyorsa elinde bir çayla gidersin yanına... Bak bende çay severim der gibi adeta. Saçını boyatmayı seviyorsa rengini öğrenir ona en güzel rengin boyatmak istediği renk olduğunu söylersin. Yok boyatmıyorsa da, ben hep sadelikten yanayım der gönlünü almaya çalışırsın.

Dostum, sen bilirsin de o seni bilmez. Mesele orada kopar işte.Senin soru işaretlerinin silinmesi için bir O gerekirken, onun mutlu anlarında bir sen yoksundur. Senin olduğunda mutluluk ona uğramayacaktır. Çünkü O'na göre mutluluk bir başkasındadır...

Neler yapmayı planlamadın ki onun için ? Belki de bu zamana kadar en çok sen sevecektin onu, en çok sen dinleyecek en çok sen ilgi gösterecektin. Ona bir göl başında çayınızı yudumlarken en güzel sözcükleri söyleyip şımartmak isteyecektin. Kaprisleri tripleri olsun ama yanımda olsun diyecektin. Oysa o şu anda ona zarar vereceğini bildiğin kişilerle. Çünkü senin kadar sevemeyen herkes ona aslında zarar vermekte...

Karşılık alsan da almasan da attığın adımlar hep geriye. Aşk dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret. Görürsün, bu birincidir. Adını öğrenirsin bu ikincidir. Selam verirsin ve alırsın bu da üçüncüdür. Dördüncüsü ve beşincisi senin harap olduğun dönemlerde onu kısa da olsa gördüğün andır.

O da seni sevse... Emin ol senin kadar sevmeyecek tamam dostum biliyorumm anlıyorumm seniiii. Tamam evett... Ama senin yarın kadar sevse. Ne değişecek ? Onun için kurduğun güzel hayalleri o yine senin için kurmuyor olacak. Aslında O'nun seni sevdiğini düşündüğün anlar var ya, işte onlar senin tek taraflı aşkının olduğu anlarla yani yukarıdakilerle aynı. Tek farkı biraz daha çok görüyorsun bu...

Garip ben anlamlandıramıyorum. Neden ısrarla bir kişiye bağlarız hayatımızı. Onun eksenine göre yaşar müptelası oluruz. Doğru mudur ki ? Neden bir bağlılık serüveninin içine dahil oluyoruz ki ? Küçük bir hikaye olarak yazsalar girdiğimiz bu ilişkiyi nasıl sonlandırırdı yazar ? Bırak abi Türk sineması değiliz. Tabii ki mutsuz...

"Bütün aşklar mutsuz mu yeaaaaaa" ... hmmm cicim aylarındasın. öpüş yiyiş. bitsin bunlar ben görürüm seni..

Bana bir kızdaki parfüm kokusu çok çekici geliyor mesela. İnanılmaz derecede hoş geliyor. Ama bir kızdaki onlarca şeyde inanlmaz derecede itici geliyor. Ben görür hoşlanırım. Aşkı karşı taraf yaptıklarıyla yaratır. Onun dışında "sevmek" evet var, "aşk" hayır.

Bence sürekli "aşk" kelimesine bağlı kalmakta yanlış. Ama sevince de seviyor adam be abi. Sevilmez mi. O saçlar, o gözler, o tarz, o sözler. Sen dünyanın en tatlı en güzel kızı değilsin. Ama unutulmasın ki benimde kendime ait bir dünyam var. Orada "en" olmak istersen buyurursun...

Saygılar canlar, ciğerler. Aşksız kalmayın lan. Seviyorsanız gidin konuşun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder